Makaleler
Tenwir'in Kutlu Doğum'u Kuşlar'ın Dili'ni Çözmek
Bu Metin, bir Qur'ân Okuma Çevresi'nin 25.Yıl Toplantılar'ı için hazırlanmıştır. )
'Ölmeden önce ölünüz' der Bilgeliğin Ses'i, belki Nebewî bir Ses. Ölmek, gidilen Yer'den bakıldığında doğmaktır aslında.. Rahim'de ölmenin Dünya'da doğmak olduğu gibi.. Her Doğum bir Sancı'yla başlar, her Ölüm Feryâd-ü Figân'a boğar seven Yürekler'i.. 'Âlim'in Ölüm'ü Âlem'in Ölümü'dür'. 'Ölüm'den sonra nasıl Hayat bulacak tekrar Canlar?'[1] diye telaşlanır İbrâhimî Yürek.. Mutmain olsun için Rabb'i, Melekutu'nu[2] gösterir ona... Külleri'nden yeniden dirilen Kuşlar Görümü'nü...
Soğuk bir Kış Günü'ydü, muhtemelen bir Ocak Ay'ı.. Öğrenci Evimiz'in Ocağı'ndaki Ateş'in Odamız'ı ısıtmaya yetmediği bir Bodrum Kat'ı..[3] Generaller Türkiye'sinin, Öğrenciler'i ve Toplum'u Apolitik İnşâ'ya Dûçar ettiği 80'li Yıllar... Türkiye Karanlıklar'daydı, Türkiye üşüyordu. Tüm Toplum gibi içimize kapanmış, Evimiz'e kapanmış, Mahallemiz'e kapanmıştık.. Üstümüz'ü örtmüş titriyorduk.. Dönem Hafî Zikr Dönemi'ydi, Rabb'e Tazarru etme[4], el-Qalem'in Eserleri'ni[5] Tedris etme[6] Dönem'i.. Ve Mütealliq Eserler'i.. Alaqa'yı hep Canlı tutma Dewr'i.. Âbâ-ı Qur'ân[7], tekrar dışarıya bırakıyordu[8] Yâr-ı Güzin'i..
Bir Kuş kanatlandı Yuvası'ndan, çırptı Kanatları'nı, çırpındı durdu.. Qaf Dağı'na doğru süzüldü.. Wâsıl oldu mu olamadı mı bilemiyorum, Hâfızam Yardımcı olmuyor ne yazık ki! 'Anka ne demek, Qaf Dağı nedir, Düşlerim'e nereden uçuşmuşlardır, sorup soruşturmuştum, Hâdiseler'in Te'wili'ne ne zaman Muwaffaq oldum bilemiyorum. Si-Murg Öğrenci Nisan 1983'de 'Bismi Rabbinâ' Qıraât'a başladık.. Mus'ab'ın Medine'yi fethettiği Yaş'ta, belki 30 Genç... Mağaramız'dan çıktık.. Geceleyin Ellerimiz'de Fenerler, Gündüzleyin 'Sebhân Tawîla'[9]...
Bir Çeyrek Asır sonra[10] Tayyaremiz'in Qıble'si Mekke'ye Müteweccih 3.Cüz'ü okuyorum... İbrâhim'in Kuşları'nda duruyor Dudaklarım, İbrâhim'in Kuşları'nda doluyor Gözlerim, İbrâhim'in Kuşları'nda donuyor İdrâkim.. 'Lebbeyk Allâh'ım lebbeyk'' işte bu diyorum, Mantıqu't-Tayr [11]bu... Siren çalıyor dışarıda, 70 Yıl'dır yuvarlanan bir Taş Cehennem'e düşmüş.. Sürü Sürü Kuşlar kanatlanıyor Memleketleri'nden.. Göçmen Kuşlar Memleket-i Asli'ye Rucu ediyorlar... Memleket sallanıyor, Erciyes'in Sukunet'te görünen Yüz'ü Zâhir... Bâtını'nda Volkanlar kaynıyor, bir Fay Hattı çatlıyor, '30 artı 10'[12] Günlük Firaq'ta kırılan Asıl Fay Hatt'ı içte, Ruh'ta...
Dağlar'ın Ardı'nda Qâbe'ye Wâsıl olmak... İbrâhim, Kuşları'nı, Dünya'nın Dört bir Tarafı'na dağılmış Kuşları'nı çağırır da bu Çağrı'ya İcâbet etmez mi Kuşlar? Maqâm-ı İbrâhim'in[13] Maqâmı'na Lâyık bir Cewap verir Kuşlar.. Kitâb'ı ve Hikmet'i okumak, Âyetler'le Tezekki etmek, İ'tiqâf etmek, Secde'ye, Qıyâm'a durmak için Kazma'yı Dağ'a vurur, Çoğu gidip Az'ı kalan bir Sa'y'e sarılır, Hikmet'e Râm olur.. Qıyâm Evi'ne[14] bir Tasallut varsa, Tasarrut Kuleleri'nden[15] kanatlanır Ebâbil Kuşlar[16], attıkları zaman atan onlar değil[17], Mirsâd'da olan Rableri'dir. Küçüğünden Büyüğüne her bir Şeytân'ı Siccil'den Taşcıklar'la recmederler.. 'Küresel Roma'nın Keydeleri'nin Tadlil olduğu Semboller Diyârı'dır Kuşlar'ın Wâsıl olduğu Dağlar arasındaki Evimiz.
Arafat Haşr Meydanı'dır[18]. Süleymân'ın Kuşları'nı topladığı gibi[19] Son kez Büyük Haşr'ı burada gerçekleştirdi Kerim Elçi. Wuhuş'un Huşur'u[20] Eksik olmayacak Dünyâ'nın Sonu'na dek.. Ehlîler'de Beytleri'nin Gölgesi'nde, Zemzem'le Mücâwir Topraklar'da haşrolacaklardır.[21]
Su ve Toğrağın buluşması[22] Medine'nin doğması demek[23], Medine'nin Harsı'nı vermesi Medeniyet'e dönüşmesi.. Kuşlar Sazlıklar'ı severler, Cennet'i, içlerinden Nehirler geçen Topraklar'da kurarlar[24]...
4 Cennet Irmağı'nın birinin yanında[25], Fırat'ın doğduğu Topraklar'da[26] Alaqa kurduk Hayat'la.. Nil ve Fırat'ın Merkez Hattı'nda, Tin'in, Zeytun'un, Tur-i Sinin'in ve Emin Belde'nin Merkez'inde[27] Alaq dedi Hz.Rasûl..[28] İhbut bir Süzülüş'se[29] eğer Âdem buraya süzüldü, Çamur'dan [30] yapıldı Ev'i[31], ama Yuva'yı Dişi Kuş kurdu: Hawwa Annemiz[32]. Zemzem Yerküre'de Su'yla İlk buluşmamız'dı beklide.. Su varsa Cennet vardı..
Kozaklı'da Haşr var.. Kozalağın Örüm'ü belki de, Örüm'ü ve Külleri'nden Doğum'u. Kuşkusuz aramızda göremediğimiz Arkadaşlarımız da var.. Soranlar soracaklardır, 'Sahi Hüdhüd sen neden burada değilsin?'[33] Cewâb'ı Açık değil mi? Sen diye seslendiğin Muhâtabı'nın Gâipler'de olmadığı çok Açık.. Hüdhüd'ün Yüreği Süleymân'ın yanındadır , Gözler'i Arş-ı Dünya'yı Temâşa'dadır, Berlin'i, Londra'yı, Paris'i, New York'u, Moskova'yı, Pekin'i, Tokyo'yu. Mağribi'nden Maşriqi'nden Kuşlar Ümmü'l-Qura'da[34] toplanacaklar'dır Bayram Gün'ü[35].. Dün Essen'dir[36], Stadtallendorf'tur[37], Ruhrberg'dir[38], Bugün Kozaklı[39], Yarın Bütün Cennet Vatan..
Su Elbisemiz'i Temiz tutmak içindir[40], Bedenimiz'i Temiz tutmak için.. Kaynaklar'ın Başı'nda buluşacaksınız yunmak için. İçimiz'i dışımız'ı yumak için. Karakteriniz Ricz'e bulaşmışsa[41] üzerinizde Çaputlarınız olsa ne olur olmasa ne olur. Hüdhüd 'Kral Çıplak' diyecektir. Taqwa Elbiseniz[42] yoksa Uryansınız'dır[43]. Emin değilse Kentiniz[44] Eliniz'den, Diliniz'den; Elif desen ne yazar.. Okuma'nın Mâna'sı yoksa, Kuru Emek'ten başka ne kalır yanınızda.. Dünyâ'nın Bütün Sular'ı Eliniz'i, Yüzünüz'ü yumaz. Ebâbiller Gök'ten üzerinize Rics yağdırır[45]. Ne Kötü bir Su'dur Su-i Matar?[46] Qadri'ni bilemediğiniz Ni'met çarpar sizi, Ulu'n-Na'me'nin[47] Boğazı'nda tıkanır kalır Hamim.. Yerler'in Şehâdet'î vardır, Sular'ın Tanıklığı, Kuşlar'ın Tanıklığı.. Nefsi'ni bilmeyenin, Kitâbı'nı okumayanın Boğazı'na dolanır Kuşlar?[48]
Dâwud Nil'i geçip Wâdedilen Topraklar'da konaklayan Kuşları'yla[49] İnşâ ettiği Ma'bed'i.. Doğu'ya Batı'ya Nisbet edilemeyen Zeytin Yağı[50] ile besledi Tenwir'i, Kuşlar'a hatırlattı Rabbi'ni, Kuşlar'la hatırladı Rabbi'ni.. Dâwud Kurucu bir Özne'dir, Arz-ı Mew'ud'a Halife olan[51].. Dâwudlar Medreseler İnşâ eder[52], Dâwudî Ses[53] yankılanıyorsa Yüksekler'de orası Arz-ı Mew'ûd'dur. Dâwud'un Evi'nde[54], Beytlehem'de[55] konuşur İsa Mesih: 'Ene Abdullah..'[56] Kuş Dili'ni bilmeyen nasıl çözsün bu Söz'ü.. Allâh Çamur'dan Kuşlar yaratacaktır Hz.İsâ'ya[57].. İsrâil'in ölen Cesedi'ne Nefha'yı İlâhi'yi[58] üfledi Allah'ın Kelime'si[59]. Kuşlar'ın nasıl dirildiği gördü Ruhullâh.. Hacer'den, Hacerîler'den çıkacak Ahmed'i muştuladı (İncil)[60]. Ahmed [61] Kuş Dili'nde hecelenmişti, çözenler çözdü ve Safı'nı tuttu. Etrafı'nda Bünyânen Mersus oldular. Dâwud'un Mezâmiri'nde[62] bir Tılsım vardı. Ne Güzel Kul'du Dâwud[63].
Dâr-ı Dâwud'da parlar Yıldız.. Fırat Kenarı'nda Öğrenci Evleri'ydi o. 'Diyâr-ı Fırat'ta bir Kurt kapsa bir Kuzu'yu , gelir de Adl-i İlâhi, Qârî-i Alaq'tan sorardı onu[64]... Yıldızlar'dan Rol çalıyorduk.. Usweler'in Nüshâ'sı[65] olmak istiyorduk.. Qur'ân'ın Nüshâsı'nda onu okuyorduk.
Kuş'tu bu.. Bir yere saplanıp kalamazdı, Sürüngenler için Qader'di uçamamak, ya Kuşlar için.. Bir Kızılırmak'ın Kenarı'na baktı, bir Yeşilırmak'ın.. Tegayyur etmemek için okumalıydı. Dewr-i Fetret'in Mâwerâsı'nı görüyor, İstikbâl Âlem'i içinde çıkacak en Gür Sedâ, Dâwudî Ezan'ın Îlâ'sı için çırpıyordu Kanatları'nı.. 'Kuş Beyinliler' dönüşmeyi anlıyorlardı , Anka Kuş'u Değerler'i Muhâfaza etmeyi.. Sath-ı Anadolu, Gemlik'te bitiyordu Şimalî Garb'da. Marmara'ya okuyup üfledik[66].. Ege İzmir'de sonlanıyordu, Bahr'in Öteki Yakası'nı Selamladık[67]..
Dünya'nın Tekin olmayan Yapı'sı yapıyordu yapacaklarını.. Arz Haberleri'ni Tahdis etmeye[68] Dewam etti. 90lar'a doğru Qutb-u Şarq Havlu attı[69], Mihweri'ne pek Emin olarak kuruldu Büyük Şeytân[70].. 99'da Marmara sallandı[71], 1000 Yıllık Yaşam istedi kendisine 28 Şubat[72]. 'Ateş bize Sayılı Günler dokunacak'[73] Zannı'ndaydı..
Hüdhüd bu[74], ister Tecessüs deyin, Taqdir-i İlâhî deyin, 90lı Yıllar'da Garb'ın ''Âfâqı'nda Sörf yaptı. Asım'dı biraz belki, ama 'Alınız Garb'ın İlmi'ni, Fenni'ni' Genetik Kodları'nda bunlar yoktu, İmân dolu Göğsü'nü Serhâd etmekse, 'âmennâ!'
Yarin 20 Nisan. Pazartesi.. Haftabaşı... Daha Nice Şeyler'in Baş'ı kılmak, Hayatımız'a Fecr'i doğurmak İrâdesi'ni kullanma Şansınız var. Gün ışıyor, Tenwir sürüyor.
20 Nisan Yetim'in Mewlid'i[75], Yetimler'in Doğum Gün'ü.. Doğum Günü'müz..
Kemal Ersözlü.
19 Nisan 2009