Yazdır

İNTİBAK YILLAR’I

Nebewî Hikmet Hayat’tan Çekiliyor

 
Allah, m632’de Elçisi’ni arkasında Kemikler, Taşlar, Deri Parçaları üzerine kazınmış  Wahyi’ni ve O’na Yürek'ten inanmış Mü’minler Topluluğu’nu (Ashab) bırakmış bir halde Dünya Hayatı’ndan çekti. Umer bin Hattab’'ın Ölüm Sarhoşluğu içerisinde Kılıcı’nı çekerek "O'nun Musa (İsa) gibi döneceğini, ölmediğini" söylediği Riwâyetler'i vardır. ‘Rasûl, nasıl aralarından ayrılabilirdi ki?’ Her türlü Müşkiller'inin Çözücüsü, Wahy’e Kapılık eden  o İnsan nasıl ölebilirdi? Hz.Ebu Bekir'in 3/Ali İmran 143. Ayeti'ni okuyarak Halq'ı Teskin eder. Riwayet’e göre Ömer bu Ayet’i işitince: "Ebu Bekir okuyunca sanki bana daha önce bu Ayet'i hiç işitmemişim gibi geldi" der.
 
Ebu Bekir'in Ümmet’in Risaleti’ne getirildiği Günler'de Hz.Ömer, Ebu Bekr'e: " Kalk da Hz. Rasûl a. ın Sağlığı’nda olduğu gibi Ümmi Eymen'i Ziyaret edelim" der. Bilge Kadın onların geldiğini görünce ağlamaya başlar. Sorarlar O'na: " Bilmez misin ki Allah katında olanlar Rasûl için burada olanlardan daha Hayırlı'dır?" "Bilmez miyim" der Ümmi Eymen, "Bilmez miyim ki Allah katında olanlar Rasûl için daha Hayırlı'dır, asıl beni ağlatan O'nun Ölüm'ü ile artık Wahy’in kesilmiş olmasıdır."
               

610'dan 632'ye

Hz.İbrâhim'in, Oğlu İsmâil ile Temelleri'ni yükselttiği Qa'be'nin Kenti’nde   O'nun Soyu'ndan gelen bir Peygamber’di Muhammed ibnu Abdillah. Ataları uyarılmamış  , Bizans'ın, İran'ın İskenderiye Teaqqulu’nun Ürünler’i ile de "aydınlatılmamış(!)" Ümmî bir Halq’ın Ümmî bir Peygamber’i. İbrânî Kitab Geleneği’nin ve Antik Bilim Mirası’nın Sözcüler’i O'nun bu Bölge’den Çıkış Neden’i anlamamakta hala direniyorlar. Yazısız bir Toplum’dular. Qur'ân , hem O'nun Özel Coğrafyası’nı, hem de kendi öncesinin Bütün Anîd Referanslar'ını Cahiliyye olarak wasıflandırdı ve İlahî Tebliği’nin Işığı’nı Okuru’na sundu. Çöl’ün ve Evren’in Ayetleri’ni okumayı öğretti. Aile’den İçtimaî Hayat’ın bir çok Alanı’na kadar Sorunları’na el attı. Rasûl, İlahî Yönlendirme ile Sorunları'nı çözdü. Uswetu’n-Hasene idi O. Asker’di, Siyasetci’ydi. O'nu uğraştıracak Antik Filozofik Proplemler yoktu Çevresi'nde.
                                  
Qur’ân'ın Müslüman Tarih Yorumu
 
Qur’ân, 23 Yıllık Wahy Süreci boyunca kendi Dönem'i öncesi’ndeki İnsanlık Tarihi’nin Peygamberler Çevresi'nde şekillenen Akışı’na Işık tuttu. Rasûller’in Ölümleri ardından Kitap Toplumu'nun (Ehl-i Kitap) aldığı Farqlı Çehreler Konusu’nda Okurları’na Yeni bir Tarih Yorumu’nu öğretti. Kitab Ehli'nin Tarihî Genel Çerçevesi içinde aktarılan Qasas,  Çevrimsel Tarih Tezi’ne Uygun olarak Bindörtyüz Yıllık Geçmişimiz’de bir kez daha doğrulandı.
 
Hz.Rasûl'de Tefekkür
 
Bilgi'nin Birliği Şeması’nda gösterilen "Rasûl'un Beşeri Tefekkür Boyutu", Müslüman Tarihimiz’de "Müslüman Aqıl" tarafından Tarihsel Dönemler’e Uygun Gelişmesi'ni sürdürdü.
 
Rasûl'un İnsan Yetiştirme Sanat’ı
 
Qur’ân, İlk İnanır’ı ve Mübelliği Konumu’nda olan Rasûl'un Rehberliği’nde O'nun Mesajı'nı Rasûlsuz Dönem’e (Hatemiyet) İntibaq ettirecek bir seri Seçkin Öğrenci  (Ashâb) edinmişti.
 
Rasûlsüz Hayat’a İntibaq
 
Ümmet O'nun Wefat’ı Sonrası’nda Uzun bir Süre Köklü Sorunlar’la karşılaşmadılar.
Hz. Ebu Bekr Dönem’i (632-634) ilk Şok’un atlatıldığı Yıllar oldu.  Güney’in "Yalancı Peygamberi" (Müseylimetu’l-Kezzab) ile çarpışıldı. Rasûl'un Son Peygamber olduğu ve Din’in tamamlanmış bulunduğunda herkes Hemfikir’di.
634-643  (h.23) Hz.Ömer
643-655 (h.35)  Hz.Osman
655-661  (h.41) Hz.Ali, sıra’yla bu İntibaq Yılları’nın Yöneticiler’i (Emir el-Mü’minun) oldular.
Bu Dönem’in İhtilaflar’ı Müslüman Tarihi’nde filizlenen Düşünceler’in İlk Tohumlar’ı oldular.
 
Okuyan Kitab'dan, Okunan Kitab’a..
 
İnsan Merkezli Hayat’tan, Yazı Merkezli bir Hayat’a Geçiş demek bu. İman İlkeler’i artık Rasûl de değil Kitab üzerinde İcmalî İfadesi’ni bulmaktadır.
 
İlk Örnek: Bedewî Okuyuş
 
Bir yanda Ümmet’in Yeni Dönemler’e Nufuz Yürüyüş’ü, diğer yanda Nuzul Wasatı’nın, Qıraat Wasatı’na uyarlanmasında İntibaksızlar Gurub’u (Aduw bi'l-Bid'a),  Bedewî bir Muhafazakarlığı….

 

ŞEYHAYN
Ebubekr/Ömer
RAŞİD HİLAFET
Haziran 632 -650
                   
                    Ebu Bekr ibnu Kuhafe Dönemi:
        
         Wasiyetname
         Beni Saide Toplantısı /Seçimler ve Sonrası
         Peygamber Miras’ı
         Vergi Vermeyenler
         Ömer ibnu el-Hattab'ın Tayin’i
 
                    Ömer ibnu el-Hattab Dönemi:
 
         Kaynak Sorunu
         Nass'ın Ruh’u
         Qufe'nin Feth’i
         Diwân Teşekkül’ü
         Seçim Şura’sı

 

Haziran 632 -680
WASİYETNÂME
 
       Rasulullâh  12 R. Evvel 11 /632’de Wefat etti. Usame Ordusu’nun hazırlanması ve Techiz’i Konusu’nda ortaya Görüş Ayrılığı çıkmıştı. Sahabeler ikiye ayrılıp bir Bölüm’ü Peygamber'in Hastalığı’nın Sonucu’nu beklemeyi Uygun görürken, diğerleri Emr’in yerine getirilmesini ve Sefer’e çıkılmasını istemişti.
       Sünnî Literatür Rasulullâh’ın yerine bir Halef bıraktığı Konusu’nda Doyurucu Malzeme taşımaz. Var olan Materyal’in Sünnî Tefsiri’nde, Rasulullâh'ın Gönlü’nün "Namaz İmam’ı" olarak atadığı Hz.Ebu Bekr'de olduğuna değinilir. Şia ise bu Önemli Olay’ı Peygamber'in İhmal etmiş olmasını Tasawwur dışı görür. Onlara göre bu Konu, Wasiyet yerine, Biat’a bırakılamazdı.
       eş-Şehristanî, Hz.Peygamber'in Hastalığı  sırasında Sahabeler arasında çıkan bu İhtilaf’ı  "İçtihad Farklılığı"na bağlar. Kaynaklar Hasta Yatağı’nda  Hz.Peygamber'in Kağıt Kalem istediğini, Hz.Ömer'in Müdahalesi’yle bunun yerine getirilmediğini naqlederler. "Bana bir Kalem ve bir Kağıt getirin; size bir Yazı yazdırayım ki, Ben’den sonra İhtilaf’a, Sapıklığa düşmeyiniz."  Hz.Rasûl'ün Tartışmalar üzerine bu isteğinde Israrcı olmadığı aktarılır.
 
       Peygamber'in Defni Konusu’ndaki İhtilaf:

       Bilindiği gibi Hz.Peygamber'in Wefat’ı üzerine bazı Muhâcirler Hz.Peygamber'in Mekke'de, Ensar'dan Bazıları da Medine'de defnedilmesini istedi. Bir kısım Sahabe ise, O'nun Qudüs'te, Beyt-i Maqdis'te defnetilmesi Fikri’ni ortaya attılar; çünkü onlara göre Qudüs, Peygamber'in Defin Yeri’dir. Ayrıca Hz.Rasul oradan Mirâc'a çıkmıştır. Ancak sonraları "Peygamberler öldükleri yerlerde defnedilir" Hadisi’yle Amel edildi.
 
SEÇIMLER VE SONRASI
      
       Hz.Abbas, Oğlu Fadl ve Qusam , Hz.Ali, Usame, Azatlı Köle Şukran  Rasulullah'ın Cenazesi ile Meşgul oldular.
       Ensar,  Mescid'den 200-300 Metre Uzakta Beni Saide Sakifesi'nde   toplandı. Tarihleri’nde bir  Baba’nın Çocukları olan Evs ve Hazrec'in  Rekabet’i içten içe sürüyordu. Yaptıkları Son Savaş olan Buas'da Azınlık’taki Evs, Yahudiler'in Desteği ile Hazrec'i yenmişti.  
       Ensarî-Hazrecî Sa'd, Yönetim Haqqı’nın kendilerinde olduğu üzerine bir Konuşma yaptı. Hasta’ydı, bir Yakın’ı Konuşması’nı tekrarlıyordu.   O'nu istemeyen İki Kişi Hz.Ömer'e Haber saldılar. Hz.Ömer,  Mescid' e geldi, Hz.Ebu Bekr'e çağırdı. Hz.Ebu Bekr  ve   yolda rastladığı Ebu Ubeyde'yi alarak Sofa' ya geldi. Yolda Asım ibnu Adıyy ve Uweyn ibnu Saide onları dönmeye ikna edemediler. Hz.Ömer'in Hz.Peygamber'in Wefatı’ndan sonra Ebu Ubeyde'ye Bey'at etmek istediği Riwâyetler’i vardır. Qureyş'ten Haşimî ve Ensarîler Toplantı’da yer almıyordu. 
       Hz. Ebu Bekr Konuşması’nda , Müslümanlık’ta Ewweliyetleri’ni, Peygamber'e Yakınlıkları’nı anlattı. Diğer Araplar da Qureyş'ten Başkası’nı dinlemezdi.  el-Ya’qubî'nin Riwayeti’inde işin içinde Abdurrahman ibnu Awf'da vardır. Ve O Hz.Ebu Bekr, Ömer ve Ali'nin Önemi’ne dikkat çekmişti. Bir Ensarî olan Munzir ibnu el-Erkam, " Qureyş'ten olacaksa Ali olsun" dedi. Ews Tercihi’ni  Hazrec'den olan Sa'd ibnu Ubade için değil, Qureyş'ten yana kullandı.  Ensar’dan Hubab ibnu Münzir "İki Emir" Önerisi’nde bulunmuştu.
       Hz.Ebu Bekr "Bizler Emir, Sizler Wezirsiniz" dedi. Useyd, Ews'i uyarıyordu. 
       Hz.Ömer, Ebu Bekr ve Ubeyde'yi Aday gösterdi. Hz.Ebu Bekr'e Bey'at edildi. Beşir ibnu Sa'd,  Hz.Ebu Bekr'e Bey’at etti. Habbab O'nu kınadı.  Hubab, Beşir'i Ataları’na İhânet’le suçladı. Bir Ensarî'nin" Sa'd'ı öldürün" dediği naqledilir. Hz.Ömer'in Sakalı’nı tutan Qays ibnu Sa'd :" Wallahi eğer Babam’ın bir Tüyü’nü koparsaydın, senin Gözleri’ni oyardım" der.  Gerekirse kendisine Sadıq kalanlar’la çarpışabilecegini söyler. Beşir'in Tawsiye’si üzerine Halife Kılıç kullanmadı. Eslem Qabilesi Sokaklar Dolusu bir Topluluk’la O'na Bey’at ederken, Hz.Ömer, Gönlü’nün rahatladığını söyler.  Kalabalık’tan neredeyse Yatalak haldeki Sa'd çiğnenecekti.
  Ebu Bekr Halifeliği’ni Allah ile değil, Hz.Peygamber ile irtibatlandırdı: ‘Halifei-Rasûl’.
       Haşimîler’e göre Hz.Peygamber'e yakınlıkta Qureyş içinde en layık olanlar kendileriydi. 
       Haşimîler Hz.Fatıma'nın Evi’nde toplandılar. " Ali'den başkasını tanımayız" diyorlardı. Aralarında Hz.Abbas, Zübeyr, Selman el-Farisî de vardı. Zübeyr'in  Annesi Safiye bintu Abdulmuttalib'di. Abbas'ın Hz.Ali'ye Bey’at için Acele ettiğinde Ali'nin "Başkası çıkar mı ki" diye Taaccüb ettiği naqledilir. Sonra Mescid'de Hz.Ebu Bekr'e Bey'at Tekbirleri’ni duyarlar.  Sünnî Rivayetler Hz.Ali'nin Amcası’na bu Konu’da Soru sormasını engellediğini aktarırlar.[   O, Abbas'ın kendisine Bey'at isteğini Qabul etmedi.
       Hz.Peygamber'in  Wefatı’ndan sonra Medine'ye dönen  Ebu Süfyan  da Hz.Ali'yi kışkırtmak istedi. Ümeyye Oğulları Mescid'de Sa'd ibnu Abdurrahman ibnu Awf'ın yanında  toplandılar. Hz.Ömer onları Bey'at’a Dâwet etti. Hz.Osman vd. Bey'at ettiler.
       Niçin Bey'at etmediğini soran Ebu Bekr'e,  Hz.Ali ‚kendilerinin daha layık olduğunu’  söylüyordu.  Hz.Fatıma'nın  Wefatı’ndan sonra Hz.Ali,  Zübeyr ve diğer Haşimîler Hz.Ebu Bekr'e Bey'at ettiler. Halid ibnu Sa'd ibnu As da Bey'at’ı gecikenlerdendi.
       Hz.Ali,[   Abbas, Zübeyr Ev’e döndüler. Hz. Ömer, Useyd ibnu Hudayr ve Seleme ibnu Eslem vd. ile Evleri’ne gitti. Kılıç çeken Zübeyr'in Kılıcı’nı Seleme Eli’nden zorla aldı. Hz.Ömer'in Fatıma'nın Evi’ni basarak içerdekileri dışarı çıkmazlarsa Ev’i yakmakla  korkuttuğu, bunun üzerine Hz.Ali'nin Ebu Bekr'e giderek buna kendilerinin daha Layık olduğunu söylediği anlatılır. Ubeyde O'na Genç olduğunu hatırlatır. Hz.Abbas, Fadl Olay’ı Protesto ederler. Utbe ibnu Ebi Leheb'in Kışkırtıcı Konuşmalar’ı hoş görmez Hz.Ali .

       AliTaraftarlar’ı arasında şu İsimler de sayılır:
       Halid ibnu Said,
       Mikdad ibnu Amr,
       Selman-ı Farîsî,
       Ebu Zerr,
       Ammar,
       Bera ibnu Azib,
       Ubey ibnu Qab,
       Huzeyfe.

       Hz.Ali dışında hepsi Mescid'deki Genel Bey'at’a katıldılar.
       Bu Seçim Müslüman Düşünce Tarihi’nde Sonraki Yıllar’a Derin İzler bıraktı.
 
Ridde Savaşlar’ı:
 
İrtidat Hadiseleri’nin Temeli’nde Qabile Asabiyet’i yatar. Bir kısım Qabileler Hz. Ebu Bekr'e Zekat vermek istemediler.
 
PEYGAMBER MİRAS’I
 
       Abbas ve Hz.Fatıma, Hz.Ebu Bekr'e gelerek Babaları’nın Mirasları’nı isterler. Medine'nin Kuzeyi’ndeki Küçük bir Yahudi Köyü olan Fedek'i. Halife, Ünlü Riwâyet’i aktardı.
       "Peygamberler Miras bırakmazlar." 
       Fedek, Hz.Ömer Zamanı’nda Hz.Ali'ye verildi. Sonra onu Emevî Wâli Merwan'ın Eli’nde göreceğiz. Melik Muawiye Dönemi’nde bir kısmı Yezid'de bir kısmı Osman ibnu Affan'ın Oğlu’ndadır.
       Ömer ibnu Abdulaziz Fedek’i tekrar Fatıma Oğulları’na İade etti.
 
ÖMER ibnu el-HATTAB'IN TAYİNİ
 
       Hz.Ebu Bekr, Hastalığı ağırlaşınca ibnu Awf, Osman ibnu Affan, Said ibnu Zeyd, Useyd ibnu Hudayr başta, bir çok Kişi’ye Hz.Ömer Haqqındaki Kanaatları’nı sorar. O'nun Sertliği’nden yakınanlar olur. Sonra Hz.Osman'ı çağırarak Ömer Haqqındaki Wasiyeti’ni yazdırır. Halq’a da İsmi’ni açıklamadan Weliahdı’ndan Râzı olup olmadığını sorduğu anlatılır. Bazı Kaynaklar’da Hz.Ali 'nin bunu Taswib ettiğinden bahsedilir: "Ömer'den başkasını tanımam" der.
 
       Bazı Fıqhî İçtihadlar:

       Hz.Ebu Bekr'in yerine Ömer'i Wasiyet etmesinden başka bu Dönem’in İhtilaflar’ı içinde eş-Şehristanî  Dede ve Kardeşler’in Miras’ı, Kelale, Dişler’in Diyeti, Rumlar’la Savaş, İran'a düzenlenen Seferler, Ganimet ve Refah’ın artması ile ortaya çıkan Sorunlar’ı da Dahil eder.
 
ÖMER ibnu el-HATTAB DÖNEMİ
 
       Hz.Ömer 10 Yıl Mü’minler’in Emir’i oldu. Sa'd ibnu Ubade, Hz.Ömer'e de Bey'at etmedi.   Şam'a göçtü.
       Hz.Ömer’in Emirlik Yıllar’ı içinde Hz.Ali'nin Kız’ı, Hasan-Huseyin’in Kızkardeşler’i Ümmü Kulsum'le evlendiğini görüyoruz.
 
Kaynak Sorunu:
 
       Halife Ömer'in Hükm (Yasama)  Anlayışı’nda Qur'ân'ın Merkezî bir Önem’i vardı. Sahte Riwâyetler’in Din’i Asıl Çizgisi’nden saptırmasından Endişe ediyor ve Riwâyetler’i azaltmaya çalışıyordu.
 
Nass'ın Ruh’u:
 
       Yine Hz.Ömer'in Hükm Anlayışı’nda Naslar’ın Ruhu’nu öne çıkardığını görüyoruz. Iraq Arazileri’nin  Fey Statüsü’nde Hz.Ali, Hz.Ömer' e Tam Desdek verdi. 
 
Qufe'nin Feth’i:
 
       "Medâin fethedildiğinde Sa'd ibnu Ebi Waqqas İklim’in Araplar üzerinde Etkili olduğunu haber vermişti.  Wazifelendirdiği Selman-ı Farisî ve Huzeyfe Qufe'yi daha Uygun buldular. Toprağı Kumlu ve Çakırlı olduğundan buraya Qufe denildi. İslam'dan önce Iraq'a hükmeden Nu'man ibnu Munzir Hanedanı’nın Hükümet Merkez’i burasıydı. 
       "Onların Meşhur Hurnak ve Sidir Binalar’ı da buranın Yakını’ndaydı. Arazi’nin Manzarası Şirin, yeri de Fırat Nehri’nden 2 Mil Mesafe’deydi. Burada Arab Çiçekleri’nden Ugavan, Şekaik, Kaysum ve Hazamî gibileri bittiğinden Araplar buna Sevgili Manasına gelen Haddu'l-Ezra dediler.
       Şehir, Hicri 17 de kurulmuş ve Hz.Ömer'in  Emri’ne göre 40.000 Kişi’yi yerleştirmek için yetecek kadar Ev İnşa edilmişti. Hayac ibnu Malik'in Nezaret’i altında Arab Qabileleri’ne ayrı ayrı Mahalleler Tahsis edildi. Hz.Ömer Şehr’in İnşası ve Şehir Plan’ı Hususu’nda da Açık Talimat vermişti. Buna göre Ana Caddeler 40, ikinci Caddeler 30, üçüncü Caddeler 20, Talî Yollar da 7 Kol Eni’nde yapıldı. Mescid yükseltilmiş bir Murabba Zemin üzerine İnşa edilmiş olup aynı anda içinde 40.000 Kişi’nin Namaz kılacağı Büyüklük’teydi. Mescid'in Etrafı’nda Geniş ve Boş Sahalar bırakılmıştı.
       Evler önceleri Saman’dan yapılmış, fakat Yangın çıkınca Halife'nin İzni ile Evler Tuğla ve Çamur’dan yeniden İnşa edildi. Mescid'in önünde, 200 Kol Boyu Uzunluğu’nda Eski İran İmp.larının Sarayları’ndan Tedârik edilen Sutunlar’la desdeklenen geniş bir Yapı İnşa edilmişti.
       O zamanlar Kisra Sarayları’nın herhangi bir Waris’i yoktu. Devletler’in Teamülü’ne göre Halife bunların tek Meşru Mirascısı’ydı. Fakat Dewletler Huququ’nda Farqlı Fikirler’e Sahip olan Hz.Ömer bu Sutunlar’ın Bedelleri’ini Zerdüşt Tebası’na ödedi. Cizye Borçları’ndan Tenzil edildi."
       "Mescid'den 200 Kol Boyu Mesafe’de Dewlet Hazinesi’ni de içine alan Hükümet Konağı İnşa edildi. İçinde Yolcular’ın Misafir edildiği bir Wilayet Misafirhanesi de eklendi. Seyyahlar Yemekleri’ini Beytu'l-Mal'den alırlardı. Kısa bir zaman sonra Hazine’de wukubulan bir Hırsızlık  Olayı üzerine Her Olay’dan haberdar edilen Hz.Ömer, Sa'd'e Hukumet Binası’nın Mescid'le bitiştirilmesi için Talimat gönderdi. Bunun üzerine İnşaat İşler’i ile Görevli Meşhur Zerdüşt Mimar Ruzbih Hükümet Konağı’nı genişleterek mahirane bir şekilde onu Mescid'e bitiştirdi. İltifat olarak Sa'd, Mimar ile Birkaç Yardımcısı’nı Başkent’e yolladı. Heyet Halife tarafından qabul edildi ve Mimar’a Hayat boyu Maaş bağlandı.
       Şehr’in Her Mahallesi’ne ayrı Mescidler inşa edildi. Qufe'ye yerleşen Ahali arasında Yemen'den 12.000, Nazar Qabilesi’nden 8.000 Kişi vardı. Süleym, Sakif, Hamdan, Bahile, Nümullaht, Tağleb, Beni Esad, Nah'a, Kinde, Ezd, Mezeyne, Temim, Muharreb, Esad ve Amir, Becale, Cedile ve Ahlat, Cuhayne, Muzhac, Hawazin vs. buraya yerleşen diğer Qabileler."
       "Henüz Hz.Ömer'in Hayatı’nda Şehir Öyle bir Azamet ve İhtişam’a eriştiki Halife O'na İslam'ın Naş’ı İsmi’ni taktı. Arab Hususiyeti’ni koruyarak Nufus arttı. Hicri 64 de yapılan Nufus Sayımı’nda Rabia ve Mudar Qabileleri’nin 50.000, Yemenliler’in 60.000, diğer Qabileler’in 24.000 Ev’e Sahip oldukları görüldü.
       Bazı Eski Binalar Asırlar sonrasına kaldı. Seyyah ibnu Batuta (700ler) Seyahatnâme’sinde Sa'd'ın Hükümet Binası’nın Temelleri’nden bahseder.
       Nahiw İlmi burada doğdu. Ebu'l-Eswed ed-Dewli, Nahv’in İlk Esasları’nı burada Tanzim etti. en-Nehaî, Hammad, Şa’bî buralıydı. Ebu Hanife ve Öğrenciler’i bu Kent’te yaşadılar." [15] 
 
Ömer'in Beytu'l-Mal'i
 
       "Peygamber'in Hayatı’nda Hükümet Merkezi’nde Bahreyn Arazi Vergisi olarak toplanan Son Meblağ 800.000 Dirhem’di. Bunun tümü bir Celse’de Hz.Peygamber tarafından dağıtıldı. Yine Hz.Ebu Bekr de Hazine kurmamıştı. Harp Ganimet’i olarak her ne alındıysa her Şahıs’a İlk Sene’de 10 Dirhem, 2.Sene’de 20 Dirhem alacak şekilde Taqsim edilmişti " "Hz. Ebu Bekr Hazine için bir Ev Tahsis etmiş fakat Hükümet Hazinesi’ne gelen Bütün Paralar Yardım’a layık olanlara Taqsim edildiğinden herhangi bir Şey Yatırma Merhalesi’ne gerek kalmadı. O Wefat ettiğinde Hazine’de bir Dirhem vardı.
       Hicri 15 de Hz. Ömer, Ebu Hureyre'yi Bahreyn Valiliği’ne atadı. Yıl sonunda Ebu Hureyre 500.000 Dirhem Vergi getirince Hz.Ömer İstişare Meclisi’ni toplayıp Bahreyn'den gelen Meblağ’dan bahsetti. Hz.Ali dağıtılmasını isterken Hz. Osman Muhalefet etti. Welid ibnu Hişam ise Suriye'de  Hazine ve Muhasebe Daireleri’nin ayrı tutulduğunu gördüğünü söyledi.
       Medine'de bir Bina tahsis edildi. Abdullah ibnu Erkam Komutası’nda Abdurrahman ibnu Ubeydu'l-Qari ve Peygamber Mühürcüsü Muayqıb Hazine’ye Memur edildi. Sonra diğer Wilayet Merkezleri’nde Wilayet’e Bağlı Bağımsız Hazine Daireler’i oluşturuldu. Qufe Hazinesi’ne Halid ibnu Hars, Isfahan Hazinesi’ne ibnu Mes'ud bakıyordu. Zerdüşt Mimar, Kisra'nın Ülkesi’nden getirdiği Malzemeler’le Qufe Hazinesi’ni İnşa etti. Sonra Bina genişletilerek Mescid'e bitiştirildi.
       Talha ve Zübeyr, Hz.Ali 'ye İsyan edip Basra' ya gittiklerinde Hazine’yi ele geçirmek istediler. Kendilerine karşı koyan İran Fethi’nde İran Ordusu’ndaki Sind'li Askerler’in Ebu Musa tarafından Basra'ya getirilen  "Siyabacah" Muhafız Askeri ile karşılaştılar.
       Her Yıl Başkent Hazinesi’nden Medine Ahalisi’ne 30 Milyon Dirhem dağıtılıyordu.
      
Seçim Şura’sı:
 
       Hz. Ömer, h.23. de Azatlı bir Köle tarafından hançerlendi. Ömer'in  atadığı Şura’sı hep Qureyşli idi. Oğlu Abdullah‘da Seçilme Haqq’ı olmaksızın burda bulundu. Müşawirler’den ibnu Awf ın Eş’i, Ana tarafından Hz.Osman'ın Bacısı’ydı. Sa'd ibnu Ebi Waqqas,  ibnu Awf'ın Kuzeni’ydi. Talha, Haşimoğulları ile arası açık olan Teymoğulları’ndandı.  Hz.Ömer , Ebu Bekr'ın Seçimi’nin Acele’ye geldiğini söylüyordu. O da Hz.Ebu Bekr gibi Wasiyet’te bulundu. Bu Tutum’u Haşimîler Ahlaqî bulmuyorlar. Ünlü Qırtas Olayı’nı Hilâfet’le ilgili düşünüyorlar.

 

[1]  003/Âl-i İmran 96,
[2]  036/YaSin 6,
[3]    (el-Buhârî/Müslim , ibnu Abbas'dan.)
[4]    Şia Kaynakları’na  göre 28 Safer 11 de
[5]   Çardağı’nda, Gölgeliği’nde..
[6    İfk Hadisesi’nde Ews'li Useyd ibnu Hudayr'ın Teklifi’ne karşı Sa'd şöyle diyordu: " ...Wallahi sen Yalan söylüyorsun. Onların Boynu vurulmaz. O Kişiler’in Hazrec'den olduğunu bildiğin için böyle konuşuyorsun. Eğer senin Qabile’nden olsam böyle demezdin." Useyd:" Allah'a and olsun ki, Yalan’ı sen söylüyorsun. Çünkü sen Münâfıqlar’ı savunan bir Münâfıq’sın."
[7] ‘Ey Ensar Topluluğu! Siz bu Din’i önce qabul ettiniz ve İslam’da Fazilet kazandınız. Muhammed a. Qawm’i arasında 10 Yıl’dan fazla kalarak Arap Qabileleri’ni Rahman'a İbadet’e, Allah'a benzetilen Nesneler’e ve Putlar’a tapmayı bırakmaya çağırdı ise de, Qawmi’nden ancak az sayıda İnsan O’na inandı. Hatta ona inananlar, Rasulullâh'ı korumaktan, Dini’ni yüceltmekten ve hepsini kaplayan Zulm’ü uzaklaştırmaktan ve kendilerini bile korumaktan Aciz’diler. Nihayet Allah, sizi Meziyetli, Faziletli kıldı. Nimetleri’ni size Tahsis etmeyi İrade etti. Size, kendisine ve Rasulu’ne İman’ı, Rasulu’nü ve Ashabı’nı korumayı, Dini’ni Aziz eylemeyi, onun Düşmanları’yla Cihad’da bulunmayı Nasib etti. Siz onun Düşmanları’yla herkesten daha şiddetle savaştınız. Siz O'nun Düşmanları’nı başkalarından daha şiddetle bastırdınız. Öyle ki Araplar, bu sayede Allah'ın Emri’ne isteyerek ve Zorla boyun eğdiler. Uzakta olanlar da O'na Zelil ve Hakir olarak İtaat ettiler. Sonuçta Yüce Allah, sizin Himmetiniz’le, Yeryüzü’nü Rasulu’ne Boyun eğdirdi. Sizin O'nun adı’na çekilmiş Kılıçlarınız’la Araplar’ı İtaat’a getirdi ve Allah'ın Rasul’ü de sizden Râzı olduğu halde öldü. Bundan dolayı bu İş başkalarının değil, yalnız sizin Haqqınız’dır."